Eyalet projesine 1 milyar lira
AKP hükümeti, AB’nin dayatmalarıyla devreye giren ve federalizmin önünü açan Kalkınma Ajansları’na 1 milyar TL kaynak kullandıracak
Haber: Fatih ERBOZ
AB’nin dayatmalarıyla devreye giren ve federalizmin önünü açan Kalkınma Ajansları’na kullandırılacak kaynak belirlendi. Yeniçağ gazetesinin manşetinden duyurduğu ve ülkeyi eyaletlere bölen bu projenin parasal kaynakları konusunda Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, açıklamalarda bulundu. Cevdet Yılmaz, bütün Kalkınma Ajanslarının resmi kuruluşlarının tamamlandığını belirterek, bütün ajansların kurumsal gelişimlerini tamamlayıp, tam olarak faaliyete geçtiğinde, ülke genelinde ajansların kullandırabileceği kaynağın büyüklüğünün 1 milyar TL’ye ulaşacağını kaydetti.
Genel bütçeden katkı payı
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, Kalkınma Ajansları ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelinde bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, bütün bölgelerde sosyo-ekonomik kalkınma girişimlerini başlatmak ve desteklemek, bölgesel gelişmişlik farklarını azaltarak bölgelerin ulusal kalkınma ve rekabet gücüne katkılarını artırmak amacıyla kurulmaya başlanan Kalkınma Ajanslarının resmi kuruluşlarının tamamlandığını ifade etti. Kalkınma Ajansları için merkezi bütçeden her yıl belirli oranda kaynak ayrıldığını anlatan Yılmaz, kurulan 26 Kalkınma Ajansına hem 2009 hem de 2010 yılları için genel bütçeden katkı payı ayrılacağını kaydetti. Bütün ajansların kurumsal gelişimlerini tamamlayıp, tam olarak faaliyete geçtiğinde ülke genelinde ajansların kullandırabileceği kaynağın büyüklüğünün 1 milyar TL’ye ulaşacağına dikkat çeken Yılmaz, “Kalkınma Ajansları halen yaşanan ekonomik durgunluk ortamında, yeni teşvik sistemini tamamlayıcı şekilde yerinden sağlayacağı destekler ile ekonomik canlanmaya önemli katkılarda bulunacak. Durgunluk sonrası için ise yerel düzeyde yatırımcı ve girişimciler için teşvik edici faaliyetlerle, mali ve teknik desteklerle hızlı büyüme ve gelişme fırsatları sunacak” dedi. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan Türkiye’deki uygulamada çelişki olduğunu belirterek şöyle konuşmuştu:
Bütçe ayrılırsa bölgeler de ayrılır
“Kalkınma Ajanslarının bütçeye dayalı statülerinde bir çelişki var. Biz bunların düzeltilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne baş vurmuştuk. Eğer ekonomik anlamda bir çözüm bulunamazsa yani bölgeler arasında bir denge kurulmaz, aynı zamanda merkezi bütçe ile yerel bütçeler birbirinden ayrışık hale gelirse, bu ayrışıklığın siyasal sonuçlarının olması da kaçınılmazdır.”
Devlet özelleştiriliyor
CHP Mersin milletvekili İsa Gök ise Kalkınma Ajanslarının hiçbir şekilde Türkiye’deki bölgeler arasındaki dengesizliği ortadan kaldırmayacağını, tam tersine bölgeleri kendi içerisine hapsederek, dengesizliği daha da derinleştireceğini ifade etmişti. Gök, “Bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin tasfiye edilmesi anlamına gelir. Devletin kaynaklarının özel kişi ve kuruluşlara peşkeş çekilmesi anlamına gelmektedir. Bu ajanslar aracılığıyla devlet özelleşiyor ve özelleştiriliyor” diye konuşmuştu.
Federasyona götürür
Yerel Yönetim Araştırma Yardım ve Eğitim Derneği (YAYED) ’nin hazırladığı ’Kalkınma Ajansları Sorunu’isimli çalışmanın editörlüğünü yapan Manas Turan ise, “Kalkınma Ajansları yerel güçlerin etkinliğine bırakılırsa ayrışma, federasyon taleplerini kaçınılmaz olarak getirir düşüncesindeyiz” demişti.
Yeniçağ tehlikeye dikkat çekmişti
Yeniçağ gazetesi Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizmin AKP hükümetince de resmen uygulamaya konulduğunu duyurmuştu. Hükümet önce 8 Kalkınma Ajansı kurdu, daha sonra da bu sayıyı 26’ya çıkardı.
Avrupa’nın planı
Kalkınma Ajansları, uzmanlar tarafından Osmanlı İmrapatorluğu’nun son dönemlerinde Avrupa tarafından dayatılan bir genelgeye benzetiliyor. Merkezi iradenin etkisini zayıflatıp, yerel yönetimleri kısmen bağımsız kılan genelgeyle 20 Haziran 1913 tarihinde Sadra-
zam Sait Halim Paşa tarafından yayınlanan “Geçici Vilayet Kanunu” ile, devam eden parçalanma ve çöküş süreci daha da hız kazanmıştı. Eyalet sistemini yerleştirmek için atılan ilk adım Kalkınma Ajansları değildi.
İstinaf Mahkemeleri
Cumhuriyet’in kuruluşunda şeri mahkemelerle birlikte kaldırılan ve eyalet sistemine özgü bir yapı olan bölge (istinaf) mahkemeleri kurulmaya başlanmıştı. İlki Diyarbakır’da AB parasıyla açılan mahkemenin 9 ilde daha kurulması kararlaştırılmıştı.