LOZAN MI-SEVR Mİ? FİTNETULLAH CIA ELEMANI MI?

Lozan zafer mi, hezimet mi? der, Cumhuriyeti benimseyememiş kesim. Bu mantıktan gidersek şunu sormak gerek. Lozan hezimetse, Sevr zafer miydi? Mondros’a binaen işgaller, demokratikleşme miydi meselâ?

******’ü deccal olarak belleye gelenlere ve ulus devlet karşıtlarına, yukarıdaki soru sorulsa alınacak cevap bellidir. Yedi düvelin üzerine çöktüğü, sömürülen, parçalanan, işgal edilen vatan topraklarından Türkiye Cumhuriyetine gidilen yol, Amerikan’ın kucağında ahkâm kesilerek kat edilmedi.

Cumhuriyetin tapu senedi kabul edilen Lozan Anlaşmasını yerenler, “keşke daha iyisi olsaydı” anlamında söylese o sözleri başım gözüm üstüne. “Lozan zafer değil, hezimettir” diyorlar. Lozan hezimetse imzalanalı bir kaç ömür geçmiş. Lozan’ı hezimet görenler tüm güçleri ile bu anlamsız savaşa gireceklerine, Batıya alternatif kültür üretselermiş. Deccal ve betonarme işleri ile uğraşacaklarına, Türk kültürünü ihya etselermiş. Batı için “Müslüman ve Türk” aynı kategoride.

Hem batıya râm olup, mesihi bekleyeceksiniz sonra dönüp, Lozan hezimetti diyeceksiniz. Lozan, batıya karşı kazanılmış Türkiye ile taçlanmış zaferdir. İstiklâl Savaşı sonrasında, işgal güçlerinin “Türkiye’yi tanıyorum” dediği senettir. Azınlıklar dahil asgari konular çözüme ulaşmıştır. Eksik gedik varsa kusur bulmak yerine, elini taşın altına sokup çözüm üreteceksin.

Lozan’a giden heyetin ilk amacı her yönden bağımsızlığın kabulü idi. Bugün ki gibi “küreselleşme eşliğinde ritmik kıvırarak” sahte demokrat gösteri içine girmediler.

Lozan hezimet mi diye derin derin düşünüp, geğirenlere soruyorum AB zafer mi? Türk milleti, egemen (Hıristiyan – Yahudi) batı kültürüne boyun eğerek mi çağdaşlaşacak? Lozan için tez yazanlar niçin AB ve ABD karşısında, dut yemiş bülbüle dönüyor.

Gelelim Sevr’e. AB uyum yasaları ve IMF’nin dayattığı maddelerin neredeyse tamamı orada mevcut. O konuya sonra dönmek üzere, acil koduyla “Kürt Açılımına” girelim istiyorum. Yani Sevr’e.

“Antlaşmanın uygulanmaya başlamasından bir süre sonra Kürtler Madde 62 ve Madde 64'e göre, Doğu Anadolu'da bağımsız bir kuruluş meydana getirmek isterlerse ve onların bu istekleri "Cemiyet-i Akvam" tarafından kabul edilip, Osmanlılara tavsiye edilirse Osmanlılar, bu tavsiyeyi yerine getireceklerdir. “ ( Sevr Ant.)

Neymiş 62 ve 64. madde?

“Kürt Bölgesi (madde 62-64): İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak; bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti'ne bağımsızlık için başvurabilecek.”

Bak şu Allah’ın işine. 2003 Haziranında AKP ve CHP’nin yemeyip içmeyip birlikte kabul ettikleri “İkiz Yasalara” ne kadar benziyor değil mi?

Lozan hezimet demekten vazgeçmeyenlere soruyorum? Lozan ile yırtıp atılan Sevr’in 2009 Türkiye’sinde uygulanması, sizce “Türkiye’nin demokratikleşmesi” mi? Yoksa tekrar Sevr’e dönüş mü?

Fırsat dolu güzel günler, Demokratik Sevr ile mi gelecek?

* * *

Gülen 35 Yıldır CIA’ya Çalışıyor İddiası

www.sendika.org’un yazarı Mustafa Peköz’ün son iki aya damgasını vuran fotokopi ile ilgili yaklaşımları oldukça ilginç.

“Kaybeden Genelkurmay, Kazanan Gülen” başlıklı, 29 Temmuz 2009 tarihli yazının bir bölümünü yorumsuz sizlerle paylaşıyorum.

* *

“Uluslararası ve özellikle de bölgenin politik koşullarında değişiklikler oldu. ABD’nin bölgesel ihtiyaçları da farklılaştı. Sovyetler Birliği dağıldı ve küresel güçler bölgeye yönelik, bu kez Ilımlı İslam projesini uygulayama koydular. 1965’ten beri ABD ile derin ilişkisi olan Gülen, özellikle 1980’lerden itibaren Avrasya bölgesinde çok yoğunluklu bir çalışma örgütledi ve ABD için yeni kanallar açtı.

* *

Gülen ve AKP iktidarını bitirme planı olarak ortaya atılan ‘yeni’ darbe hazırlıkları ciddi bir tartışma konusu yarattı. …..Hiçbir internet girişi olmadan bu belge nasıl geldi ve kamuoyuna pazarlandı. Aslında generaller bunu çok iyi biliyorlar. Söz konusu belge, ABD tarafından Gülen’e servis edildi. Gülen bu belgeyi, çok özel olarak güvendiği danışmanı Bünyamin ile Erdoğan’ın Yeni Şafak’ta Yasin Doğan adıyla yazan danışmanı Yalçın Akdoğan’a elden teslim mi etti diye sormak gerekir.

* *

Ordu ile ilgili belgeleri deşifre etmekle görevlendirilmiş bulunan Taraf Gazetesine bu belge elektronik posta ile gelmedi, doğrudan elden iletildi....

* *

Gülen ile ABD arasında çok daha ilginç bir ilişki var. Gülen ABD’de süresiz oturum almak için yaptığı başvuru dosyasına koyduğu bir belge var: 35 yıldır CIA’dan maaş aldığına dair banka dekontları bu dosyanın içindedir.

* * *

Kaynak:

http://www.sendika.org/yazi.php?yazi_no=25704

» AVAREL DEN YENİ SEVR ANTLAŞMALI AÇILIM
» LOZAN DA KÜRT MEKTUBU
» LOZAN I İÇİNE SİNDİREMEYEN MANDACILAR