Bizdeki gündeme bir bakın!
Memleket kasım kasım kavruluyor. Her açıdan böyle… Ekonomik, sosyal, siyasal, doğal alanda çöküş yaşıyoruz ama bizim muhterem basınımızda gündem hep aynı. Filanın sevgilisi, oynaşı, ikoncanı, Halis ağanın 17 lik eşi, Üzmez’in travma yaşattığı 14 lük kız, Sibel ne yemişte kilo vermiş, 7 yıllık aşk bitmiş, Ezan okunmuş şarkıyı yarıda kesmiş…
Başkaca üfürükten bir sürü konu gündeme taşınıyor. Memleket bitmiş, bitirilmiş, içi oyulmuş, bi tarafımıza bade koyulmuş, kimin umurunda.
Acıyan Allah fakir fukaraya, garip gurebaya, çaresize, düşküne, işsize, aç olana, yoksul olana acısın….
Bakın Bugünkü başlıklarda dikkatimi çeken birkaç hususu buradan yazmadan edemeyeceğim.
ASKERİ HELİKOPTER İLE DOMUZ AVI KEYFİ
Bu haber Zaman gazetesinde yer aldı. Ardından Haber 7 sitesi kullandı. Derken haberanaliz.net kullandı. Böyle bir şey olur mu? Olur. İşte bakın olmuş ve internet ortamına görüntüleri düşmüş ardından basına mevzu oldu. Bizim kutsal saydığımız ve peygamber ocağı kabul ettiğimiz ocakta bakın neler oluyor.. Verdiğimiz vergiler ile alınan o helikopterlerde beyler domuz avlıyor. Bu buz dağının görünen kısmı… Ya birde görünmeyeni? Eskiden çocuklarımız askere giderdi, bulaşıkçılık, aşçılık, temizlikçilik, paşanın evinde hizmetkâr, subayın yanında çırak gibi çalıştırılırdı. Çocuğumuz sanki askere değil, beylere paşalara hizmet için göreve gidiyor. Vatani göreve bakın. Allahtan basının konuyu işlemesi ile bu görüntülerin çoğu ortadan kalktı. Şimdi Helikopter ile domuz avına gidiyorlar. Bu haberi okuyunca aklıma GOLFÇÜ PAŞA geldi. Doğuda onlarca askerimizin şehit düşürüldüğü ortamda golf oynuyordu. Heyy bee… Memlekete bak. Kimlerin elindeyiz biz?
ORMANLAR YANIYOR BÖN BÖN BAKIYORLAR
Memleketimizin akciğerleri yok ediliyor. Her yıl yaşanan makus olaylar bu yılda acımasızca şiddetini arttırarak yaşanıyor. Yurdun her yerinde orman yangınları mevcut... Özelliklede tabiat harikası, turizm bölgeleri yerlerde ne hikmetse ardı ardına yangınlar baş gösteriyor. Yanan sadece ormanlar değil. Geleceğimiz, yaşamımız yanıyor. Hayatımızı, çoluk çocuğumuzun gelecekte ki yaşamlarını ellerinden alıyorlar. Seyrediyoruz. Göstermelik bir iki çalışma o kadar. Bu husus da halkın bilinçlenmesi için çaba gösteren, faaliyet yapan bir kurum ve kuruluş yok. Çaba sarf eden çevrecileri ise DELİ, MANYAK, TARAFLI, VATAN HAİNİ ilan ediyorlar. Onlar olmasa var ya, bu memleketi talan edecekler, gölgesinde barınacağınız tek ağaç bulamayacaksınız. Şükredin ki onlar var. İyiki o çevreciler var. Ormanları yaktık, ağaçları kestik, bahçeleri yok ettik, tarım arazilerini katlettik ve yerlerine inşaat yaptık. Bina diktik. Eciş bücüş binalar. Estetikten yoksun, beton yığınları. Ne oldu? Olanı söyleyeyim. Tabiat anayı katlettik. Doğal denge bozuldu. Kuşlar, evcil hayvanlar, ormanda yaşayan böcekler ve hayvanlar evsiz barksız kaldılar. Barınacak alan bulamıyorlar. Şehre inen kediyi köpeği ise itlaf ediyoruz. Nereye gitsinler? Evlerini barınaklarını ellerinden aldık. Kendi türüne, nesline, soyuna sahip çıkamayan bizler hayvanlara da eziyet ediyoruz. Başka… Başkası şu. Efendim korkunç sıcaklar baş göstermiş, küresel ısınma. İyide,. O ısınmanın sebebi biziz. Niye görmüyorsunuz. Gidin o binalara, evlere, duvarlara elinizi bir koyun. Nasıl kavruluyorlar. Isınıyorlar ve yansıyorlar. Bir tane yeşillik, doğal alan, ağaç koymazsanız yerleşim birimlerinizde olacağı bu. Bu sefer serinlemek için dayanırsınız klimaya. O da kablolar yetersiz olduğu için yangın çıkartır ya da arıza. Gelen elektrik faturası ise cabası… Hâlbuki ağaçlar, bitki örtüsü, doğal denge zaten bir klima, serinlik, yaşam, hayat demek. Neden çoğaltacağımıza yok ediyoruz sürekli?
ANAP- DP BİRLEŞMİŞ…
İyi. Ne olmuş? İki ölüden bir DİRİ çıktığı ne zaman görülmüş? Alsınlar depe depe kullansınlar. Bir şey çıkmaz. Gençliği içinde barındırmayan, genç dimağların yolunu açmayan, içinde koltuk hırsı bir türlü gitmeyen 65- 90 arası gençlerin son oyuncağıdır bu. Oynasın dursunlar. Birazda bazı basın yayın organları üflüyor. Göreceğiz. Her iki partinin de teşkilatları bitik vaziyet de. Çoğu yerde il ilçe yöneticisi, belde başkanı bulamıyorlar. Bulsalar bile hizmet binalarını açamıyorlar. Bunlar öyle kolay işler değil. Bu birleşme zaten parasızlıktan doğan bir şey. Malları mülkleri birleştirip bir müddet de böyle yola devam ederler sonra fasa fiso.. Çünkü yenilik yok, yeni bir söylem yok, siyaset tıkalı. Lider arayışı var. Lider sultası devam ediyor. Kimse koltuğu bırakmak istemiyor ve sancı giderek büyüyor. Bugün bizim ülkede tek sıkıntı var. Sağda ve solda LİDER sıkıntısı… Toplumun ardına düşeceği, beraber yürüyeceği, inandırıcı bir isim henüz ortaya çıkmadı. Bekliyoruz. Askerin Terhisini beklediği gibi… Şafak 129…
BİTMELİ ARTIK BU TERÖR
Bitmesi için ne yapmak gerekiyorsa tüm yetkililer, sivil toplum örgütleri, mesleki ve sanayi oda başkanları, demokratik kitle kuruluşları, iş adamları, öğretim elemanları, üniversitelerin yetkili kişileri Allah rızası için artık bir araya gelin ve bu işi çözün. Yıllardır Sağcı solcu kamplaşmaları, sonrası Alevi, Suni kamplaşmaları, şimdilerde Türk Kürt kamplaşmaları ve PKK illeti. Bakın aydınlar, aydın geçinenler, enteller danteller bitirin artık bu işi gözünüzü seveyim. Ne istiyorsunuz bu milletten? Niye huzurunu kaçırıyorsunuz, neden birlik ve dirliği yok ediyorsunuz? Anadolu’nun her yeri tertemiz insanlar ile dolu. Kardeş kardeşe neden düşer? Çözün artık bu işi. Bakın bu husus da basına yansıyan aydınların açıklamaları da var. Lütfen ciddiye alın ve toplumsal kalkınmayı, mutabakatı, birlikteliği sağlayın.
BAZ İSTASYONLARI
Resmen hayatımızla oynuyorlar. Canımıza kastediyorlar. Bazı aklı evveller ise üç kuruş para kazanacağım diye milletin sağlığı ile oynuyorlar. Neden bahsediyorum? Mahallelerde, apartman ve evlerin, iş hanlarının tepelerine konan BAZ istasyonlarından bahsediyorum. Kalkmalı bunlar. Şehir içinden evlerin bacalarından, binaların tepesinden, okulların bahçesinden, iş hanlarının damından bunlar kalkmalı. Kanser etkisi yapıyor. İnsan hayatı bu kadar ucuz mu? Bakın dava açanlar kazanıyor. İşte size bu konuda bir haber linki:
http://www.haberanaliz.net/detay.asp?hid=46760 Lütfen işi sıkı tutun. Herkes bu BAZ meselesine omuz vermeli ve kaldırılmalı. Yediğimiz içtiğimiz hormonlu, ilaç kalıntılı zaten. Onlar yeteri kadar sağlığımızla oynuyorlar birde BAZ istasyonunu başımıza bela etmeyelim. Kısa vadede Abbas yolcu olmak istemiyorsanız BAZ istasyonlarına karşı çıkın.
MUSTAFA GÖKTAŞ
GAZETECİ YAZAR VE İKTİSATÇI (SARI BASIN KARTI SAHİBİ)
ÇEVRE VE TÜKETİCİ HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ (ÇETKODER) GENEL BAŞKANI
ÇETKODER ile yazışmak için :
cetkoder@gmail.com Kişisel e- mail:
mustafagoktas006@gmail.com Gsm: 0. 532. 282 29 91
