Gazze’de anaların, babaların ve çocukların üzerine fosfor bombaları yağarken, yün veya ortopedik yatağında sere serpe uzanıp uyuyabilen… Harabeye dönmüş evlerin yıkıntıları arasında can çekişen çocukları ekranlardan seyrederken gözyaşlarına boğulduğu halde bu bölgesel ve küresel zalimlerin yerli stratejik ortakçılarına destek vermek suretiyle olan-bitenlere katkıda bulunanlara ithaf ediyorum e-mailime düşen M. Bülent Özçelik’in şu ağıtını…
Gazze’de çocuk olmak
Ben Gazze’de bir çocuğum,
Kendi kanıyla yıkanan.
Kefensiz, derdest edilip gömülen
Anadan üryan.
Ben Gazze’de bir çocuğum,
Kurtarmak isteyenlerin alamadığı.
Babamın duvar diplerinde bana siper olduğu,
Ben Gazze’de bir çocuğum.
Eli tetikte bir avcının ıskalamadığı.
Ben Gazze’de bir çocuğum,
Okul yolunda mırıldanırken vurulup düşen
Dün hep birlikte barış şiirleri söylerken
Ben Gazze’de bir çocuğum
Bugün üstüne akbabalar üşüşen
Ben Gazze’de bir çocuğum
Yanımda iki kardeşim, cansız uzanmış
Bembeyazdı yakalığım
Ben Gazze’de bir çocuğum
Şimdi kızıla boyanmış
Ben Gazze’de bir çocuğum
Bir çocuğun kefeni kadar temiz,
Bir çocuğun kefeni kadar safım
Ben Gazze’de bir çocuğum
Dünyanın görmediği fotoğrafım
Ben Gazze’de bir çocuğum
Önlüğümden kan damlıyor
Ha aktı ha akacak
İnce ince elif elif süzülüyor yanağımdan
Yüzüm ne kadar soğuksa yüreğim o kadar sıcak
Ben Gazze’de bir çocuğum
Bir şehadet türküsü çıkıyor dudağımdan.