SEALDREAM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SEALDREAM

SANATIN SONSUZLUĞA SELAMI-DÜŞLERİNE DOKUN-AMA BÜYÜSÜ BOZULMASIN
 
AnasayfaİNTROGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ÖZGEYLANİ
Süper Modoratör
Süper Modoratör
ÖZGEYLANİ


Mesaj Sayısı : 603
Kayıt tarihi : 24/07/09
Yaş : 66
Nerden : MERSİN-TOROSLAR İLÇESİ

YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK Empty
MesajKonu: YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK   YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK EmptyPaz Ağus. 02, 2009 7:31 pm


İL ÖZEL İDARESİ KANUNU VE BELEDİYE KANUNUNUN UYGULANMASINDA VALİ VE KAYMAKAMLARIN ROLÜ
Dr. Hasan Hüseyin CAN
Mahalli İdareler
Genel Müdür Yardımcısı


Giriş
Özellikle İl Özel İdaresi Kanununda valilerin il genel meclisinin başından alınması ve Belediye Kanunundaki vesayet yetkilerinin kaldırılması dolayısıyla özellikle valilik ve buna ek olarak da kaymakamlık müessesesi zaman zaman tartışma ortamına çekilmiştir. Acaba, bu kanunların yasalaşması ile valilik ve kaymakamlık müessesesi prestij kaybına uğramış mıdır, yoksa bu alandaki tartışmalar daha çok spekülatif amaçlı mıdır, burada özellikle yasal durumu itibariyle bu görevlilerin mahalli idare yasalarındaki yerini ortaya koymak gerekmektedir. Bu çerçevede öncelikle valilik ve kaymakamlık kurumunun yasal durumuna daha sonra da bu görevlilere mahalli idare yasalarında tanınan konuma kısaca bakmak istiyoruz.

1. Valilik Kurumu ve Niteliği
Bilindiği gibi, Osmanlı idari sistemindeki temel birim olan sancak; askeri, idari ve mali yönden taşra yönetiminin ana birimiydi. Tanzimat’tan sonraki dönemde Osmanlı taşra yönetiminde de değişiklikler yaşandı. Bu dönemde vilayetlerin valilerce idare edildiğini görüyoruz. Valilerin ve kadıların yetkileri azaltılmıştı. Özellikle valilerin askeri yetkileri ordu müşirlerine bırakılmıştır. Zamanla vilayetlerin alt birimleri olarak liva, kaza, nahiye ve köy örgütlenmesi benimsendi. Livaları mutasarrıflar, kazaları kaymakamlar, nahiyeleri ise müdürler idare ediyordu ( Ortaylı, 1979,s. 291-292 ).
İmpratorluğun ilk dönemlerindeki beylerbeyini ve sancak beyini görev ve yetki bakımından bu günkü valilerle mukayese etmek doğru değildir. Beylerbeyi ve sancak beyi temel olarak kendisine belli alanların toprak gelirleri tahsis edilen ve asıl görevi de belli sayıda asker temin ederek padişahın yanında savaşa katılan kimselerdi. Birçok beylerbeyi eyaletlerinde ıslahat yapan, temel idari düzenlemeler ortaya koyan ve aynı zamanda ordu komutanı olarak genel asayişi tanzim eden, eşkıya ile mücadele eden, isyanları bastıran ve Osmanlıya başkaldıran diğer devletlere karşı tek başına maiyetiyle birlikte savaş yapan kimselerdi. Eyalet beylerbeyinin bu günkü valilerden önemli bir farkı da bu kişilerin aynı zamanda askeri komuta mevkiinde olmalarıdır (Pakalın, 1993, C.I, s.577 ).
Birçok Osmanlı belgesinde beylerbeyi ve sancak beyi için “vülat” tabiri kullanılıyordu ( Özkaya,1985, s.180). Vülat kelimesi Arapça velayet isminin çoğuludur. Velayetin bir anlamı da başkasına sözünü geçirmedir. Bu manada vali, bir vilayeti idare eden ve burada sözünü geçiren en büyük memur anlamına gelmektedir. Türk Hukuk Lügatinde velâyet, başkası üzerinde tasarrufa haiz olmak biçiminde tarif edilmekte ve umum emval ve efrada şamil olan velâyete “Velâyeti Âmme” denildiği belirtilerek valinin velâyetinin bu şekilde bir velâyet olduğu ifade edilmektedir (Başbakanlık, 1998, s. 358 ). Dolayısıyla vali, ülkenin idari taksimatında en büyük birim olan ilin/vilayetin en büyük idare amiridir.
1921 Anayasasının 14 üncü maddesi ise, vilayette valiye Türkiye Büyük Millet Meclisinin vekilliği ve mümessilliği görevini tevdi ediyordu ( Kili, Gözübüyük,1985, s.92 ) Günümüzde merkezi idarenin illerdeki en büyük memuru olan valilerin görevleri başta İl İdaresi Kanunu olmak üzere bir çok yasada tanımlanmıştır. Bu çerçevede idari yapımız bakımından valinin hem genel idare hem de mahalli idarede görevleri farklıdır. Dolayısıyla vali, hem merkezi idarenin taşradaki en büyük temsilcisi olarak görev yapar hem de bir mahalli idare birimi olan il özel idaresinin organlarından birisi olarak görev ifa eder. 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 1 inci maddesine göre; Türkiye, merkezi idare kuruluşu bakımından coğrafya durumuna, iktisadi şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; iller ilçelere ve ilçeler de bucaklara bölünmüştür. Aynı Kanunun 3 üncü maddesine göre ise, illerin idaresi yetki genişliği esasına dayanmaktadır.
İl İdaresi Kanununun 4 üncü maddesinde ise; “il genel idaresinin başı ve mercii validir. Bakanlıkların kuruluş kanunlarına göre illerde lüzumu kadar teşkilat bulunur. Bu teşkilatın her birinin başında bulunanlar il idare şube başkanlarıdır. Bunların emri altında çalışanlar ilin ikinci derecede memurlarıdır. Bu teşkilat valinin emri altındadır. 5442 sayılı Kanunun 5 inci maddesine göre; illerde, valilerin tayin ve tesbit ettiği işlerde yardımcılığını ve valinin bulunmadığı zamanlarda vekilliğini yapmak üzere vali muavinleri bulunur. Valiliğin yazı işlerinin düzenlenmesinden de vali muavini sorumludur. Kanunun 6 ıncı maddesine göre, valiler, İçişleri Bakanlığının inhası, Bakanlar Kurulunun kararı ve Cumhurbaşkanının tasdiki ile tayin olunurlar.

2. Kaymakamlık Kurumu ve Niteliği
Yönetim tarihimiz bakımından kaymakamlık müessesesi de önemli bir yere sahiptir. Kaymakam aslen Arapça bir kelime olup “kaim makam” yani makama vekil olan anlamını taşımaktadır. Bu çerçevede Osmanlı İmparatorluğu döneminde sadrazamın herhangi bir sebeple hükümet merkezinden/payitahttan ayrılması halinde, sadrazamın yetkilerini kullanmak üzere kaymakam ünvanı ile sadrazamın yerine bırakılan memura bu unvan verilmiştir. Bugünkü anlamıyla kullanılan kaymakam ünvanı ise Osmanlı idari taksimatında kazanın idare amirine verilen isimdir ( Pakalın, 1993, C.II.s.219) . Kazanın bugünkü karşılığının ilçe olduğunu biliyoruz.
5442 sayılı İl İdaresi Kanunu kaymakamı ilçe genel idaresinin başı ve mercii olarak tanımlamaktadır. Bu Kanuna göre kaymakam, ilçede Hükümetin temsilcisidir. İlçenin genel idaresinden kaymakam sorumludur. Bakanlıkların kuruluş kanunlarına göre ilçede lüzumu kadar teşkilatı bulunur. Adli ve askeri teşkilat dışındaki ilçe teşkilatı kaymakamın emri altındadır . Kaymakamlar, İçişleri Bakanlığı Müdürler Encümeninin intihabı ve Bakanın tasvibi üzerine müşterek karar ve Cumhurbaşkanının tasdikiyle tayin edilmektedir. Bu meyanda kaymakamlığa sadece mülki idare amirliği hizmetleri sınıfından olanlar vekalet edebilmektedir. Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle görevlidir, ancak ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemek kaymakama tevdi edilmiş bir yetki ve görevdir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesinde düzenlenen memurların sınıflarına göre, mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı, valiler ve kaymakamlar ile bu sıfatları kazanmış olup İçişleri Bakanlığı merkez ve iller kuruluşunda çalışanları ve maiyet memurlarını kapsamaktadır. Dolayısıyla mahalli idareleri düzenleyen temel yasalardan olan, İl Özel İdaresi Kanunu ve Belediye Kanununda düzenlenen hükümler dahilinde mülki idare amirlerinin fonksiyonlarını yasalarda yer aldığı şekliyle açıklamak yerinde olacaktır.

3. Belediye Kanununun Uygulanması ve Mülki İdare Amiri
Bilindiği gibi, 5393 sayılı Belediye Kanunu genel yaklaşım itibariyle vesayet denetimini azaltan ve belediye idaresine daha fazla hareket imkanı tanıyan bir niteliğe sahiptir. Nitekim Kanunun tanımlarla ilgili maddesinde belediye idaresi: belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan ve karar organı seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan, idarî ve malî özerkliğe sahip kamu tüzel kişisi olarak ifade edilmiştir.
Bu tespitin yanı sıra Kanunun bütünüyle uygulanmasında mülki idare amirine doğrudan ya da dolaylı olarak birçok iş düştüğünü de ifade etmek yanlış olmayacaktır. Bu çerçevede vali veya kaymakamların Belediye Kanununun uygulanmasında üstlendikleri görevler aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir.

3.1. Belediyenin Kuruluş ve Sınırlarının Kesinleşmesi
Belediye Kanununun 4 üncü maddesine göre, nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur. Bir veya birden fazla köyün köy ihtiyar meclisinin kararı veya seçmenlerinin en az yarısından bir fazlasının mahallin en büyük mülkî idare amirine yazılı başvurusu ya da valinin kendiliğinden buna gerek görmesi durumunda, valinin bildirimi üzerine, mahallî seçim kurulları, on beş gün içinde köyde veya köy kısımlarında kayıtlı seçmenlerin oylarını alır ve sonucu bir tutanakla valiliğe bildirir. İşlem dosyası valinin görüşüyle birlikte İçişleri Bakanlığına gönderilir. Danıştay’ın görüşü alınarak müşterek kararname ile o yerde belediye kurulur.
Görüldüğü gibi, belediye tüzel kişiliğinin ortaya çıkmasında mülki idare amirine sürecin başlaması ve neticelenmesi çerçevesinde görev tevdi edilmiştir.
Keza, Kanunun belediye sınırlarının kesinleşmesi konusunu düzenleyen 6 ncı maddesine göre;bir belediye sınırı, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile kesinleşmektedir. Kesinleşen sınırlar, valilikçe yerinde uygulanmak suretiyle taraflara gösterilir ve durum bir tutanakla belirlenir. Kesinleşen sınır kararları ile dayanağı olan belgelerin birer örneği; belediyesine, mahallî tapu dairesine, il özel idaresine ve o yerin mülkî idare amirine gönderilir.
Görüldüğü gibi, sınırların tespitinde gereken karar da mülki idare amirince alınmaktadır.
Yine Kanundaki düzenlemeye göre; bir il dâhilindeki beldeler veya köyler arasında sınır uyuşmazlığı çıkması hâlinde ilgili belediye meclisi ve köy ihtiyar meclisi ile kaymakamın görüşleri otuz gün süre verilerek istenir. Vali, bu görüşleri değerlendirerek sınır uyuşmazlığını karara bağlar. Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe ve ilk kademe belediyelerinin sınır değişikliklerinde büyükşehir belediye meclisinin de görüşü alınır.

3.2. Birleşme ve Katılmada Görev
Birleşme ve katılmada da, katılmak isteyen köy veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılacağından dolayı ilgili seçim kurulları vasıtasıyla işlem yapılması için ilgili mülki makamın yapacağı işlemler söz konusudur. Bu çerçevede oylama sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından katılınacak belediyeye gönderilecek ve belediye meclisinin uygun görmesi hâlinde katılım gerçekleşecektir. Katılma sonrası oluşacak yeni sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılacak olup, burada belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile sınırın kesinleşmesi söz konusudur.

3.3. Mahalleye İlişkin İşlemler
Kanunun 9 uncu maddesine göre; belediye sınırları içinde mahalle kurulması, kaldırılması, birleştirilmesi, bölünmesi, adlarıyla sınırlarının tespiti ve değiştirilmesi, belediye meclisinin kararı ve kaymakamın görüşü üzerine valinin onayı ile olacaktır.

3.4. Belde Adının Değiştirilmesi
Kanunun 10 uncu maddesine göre, bir beldenin adı, belediye meclisi üye tam sayısının en az dörtte üç çoğunluğunun kararı ve valinin görüşü üzerine İçişleri Bakanlığının onayı ile değiştirilebilmektedir. Burada valinin görüşü yapılacak işlem bakımından aranan bir şekil şartıdır.

3.5. Tüzel Kişiliğin Sona Erdirilmesinde Özel İdarenin Yükümlülüğü
Kanunun 11 inci maddesine göre nüfusu 2.000'in altına düşen belediyelerin köye dönüştürülmesi halinde, tüzel kişiliği kaldırılan belediyenin tasfiyesi il özel idaresi tarafından yapılacak olup, bu belediyenin taşınır ve taşınmaz malları ile hak, alacak ve borçları ilgili köy tüzel kişiliğine intikal etmekle beraber, bunlardan köy idaresince karşılanamayan kısımları il özel idaresi tarafından üstlenilecektir. Yine 50 nci maddedeki hükme göre de, tüzel kişiliği kaldırılan belediyelerin kadroları ve personeli; köye dönüştürülme hâlinde ilgili il özel idaresine devredilecektir. Dolayısıyla burada özel idarenin başı olması hasebiyle valinin deruhte edeceği görevler söz konusudur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ÖZGEYLANİ
Süper Modoratör
Süper Modoratör
ÖZGEYLANİ


Mesaj Sayısı : 603
Kayıt tarihi : 24/07/09
Yaş : 66
Nerden : MERSİN-TOROSLAR İLÇESİ

YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK Empty
MesajKonu: Geri: YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK   YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK EmptyPaz Ağus. 02, 2009 7:32 pm

3.6. İş Yeri Ruhsatlarının Verilmesinde Görev
Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak özel idare ve belediyelerin görevleri arasında yer almakta olup, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Yönetmeliğin 32 nci maddesine göre, il özel idaresi ve belediyeler, umuma açık istirahat ve eğlence yeri ruhsatını vermeden önce kolluk kuvvetinin görüşünü alacaktır. Açılacak yerin genel güvenlik ve asayişin korunması açısından kolaylıkla kontrol edilebilecek bir yerde ve konumda olup olmadığına dair bu görüş de mülki idare amiri vasıtasıyla yedi gün içinde ilgili idareye bildirilecektir.

3.7. Devlet İhale Kanununun 75 inci Maddesinin Tatbiki
Belediye Kanununa göre, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75 inci maddesi hükümleri belediye taşınmazları hakkında da uygulanacaktır. Bilindiği gibi, bu madde hükmüne göre, işgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilecektir. Dolayısıyla burada da milki idare amirine tevdi edilen bir görev söz konusudur.

3.8. İl Çevre Düzeni Planları
Belediye Kanununun 18 inci maddesine göre büyükşehir ve il belediyelerinde il çevre düzeni plânını kabul etmek meclislerin görevi olup, bu planlar valinin koordinesinde yapılacaktır. (Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç).

3.9. Meclis Kararlarının Yargıya Götürülmesi
Kanunun 23 üncü maddesine göre, kararlar kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez ve mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine idarî yargıya başvurabilir. Bu başvuruda süre şartı da kaldırılmış olup, belediye meclis kararlarının uygulanması bağlamında özel bir yöntem olarak bu hüküm ihdas edilmiştir.

3.10. Faaliyet Raporları ve Başkanın Düşürülmesi
Belediye Kanununun 26 ncı maddesi kapsamında, belediye başkanınca meclise sunulan bir önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallin mülkî idare amirine gönderilecek olup, Vali bu dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte Danıştay’a sunacaktır. Keza, belediye başkanı hakkında gensoru verilmesi halinde bu önergenin karara bağlanmasında da valinin gerekçeli görüşü ile Danıştay’a doyanın intikali gerekmektedir. Bilindiği gibi, Danıştay’ın karar vermesi halinde başkanın başkanlığı düşebilecektir.

3.11. Meclis Üyeliğinin Sona ermesi
Kanunun 29 uncu maddesine göre, belediye meclisi üyeliğine seçilme yeterliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay tarafından üyeliğin düşmesine karar verilebilmektedir. Görüldüğü gibi, burada da vali tarafından Kanunun uygulanmasına dönük bir işlem yapılmaktadır.

3.12. Belediye Başkanlığının Sona Erdirilmesi
Kanunun 44 üncü maddesi dahilinde, belediye başkanlığı, ölüm ve istifa hâllerinde kendiliğinden sona ermektedir. Eğer, belediye başkanının; mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi günden fazla görevini terk etmesi mahallin mülkî idare amiri tarafından belirlenirse, bu durumda da başkanın başkanlık sıfatı Danıştay kararıyla sona erdirilmektedir. Burada da mülki idare amirinin başka bir görevi karşımıza çıkmaktadır.

3.13. Belediye Başkanlığının Boşalması
Kanunun 45 inci maddesine göre; belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması durumunda, vali tarafından belediye meclisinin on gün içinde toplanması sağlanır. Meclis, birinci başkan vekilinin, onun bulunmaması durumunda ikinci başkan vekilinin, onun da bulunmaması durumunda en yaşlı üyenin başkanlığında toplanarak; bir başkan ya da başkan vekili seçer. Kanunun 46 ncı maddesine göre ise, belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılacaktır.

3.14. Hizmetlerde Aksama Hali
Kanunun 57 inci maddesi kapsamında; belediye hizmetlerinin ciddi bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini hayati derecede olumsuz etkilediğinin İçişleri Bakanlığının talebi üzerine yetkili sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda İçişleri Bakanı, hizmetlerde meydana gelecek aksamanın giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek belediye başkanından istenecek, eğer aksaklık giderilemezse, söz konusu hizmetin yerine getirilmesi o ilin valisinden istenecektir. Bu durumda vali, aksaklığı öncelikle belediyenin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderecektir. İstisnai bir durum olan bu hüküm de mülki idare amirine önemli bir sorumluluk yüklemektedir.

3.15. Diğer kuruluşlarla ilişkiler
Belediye Kanununun 75 inci maddesine göre, belediye idaresinin diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği ve ilişki kurmasında, ortak hizmet projeleri gerçekleştirmesinde, merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları karşılama ve bu amaçla, geçici olarak araç ve personel temin etmesi, taşınmaz tahsis etmesi gibi durumlarda da yerine göre mülki idare amirlerince yapılacak muhtelif işlemler söz konusu olabilecektir.

3.16. Ad verme, tanıtıcı amblem ve flama kullanımı
Kanunun 81 inci maddesine göre, cadde, sokak, meydan, park, tesis ve benzerlerine ad verilmesi ve beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve benzerlerinin tespitine ilişkin kararlarda; belediye meclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğu, bunların değiştirilmesine ilişkin kararlarda ise meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı aranır. Bu kararlar mülkî idare amirinin onayı ile yürürlüğe girer. Burada daha doğrudan bir vesayet denetiminin söz konusu olduğunu görüyoruz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ÖZGEYLANİ
Süper Modoratör
Süper Modoratör
ÖZGEYLANİ


Mesaj Sayısı : 603
Kayıt tarihi : 24/07/09
Yaş : 66
Nerden : MERSİN-TOROSLAR İLÇESİ

YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK Empty
MesajKonu: Geri: YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK   YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK EmptyPaz Ağus. 02, 2009 7:33 pm

4. İl Özel İdaresi Kanununun Uygulanmasında Mülki İdare Amirinin Rolü
İl özel idareleri bakımından valinin uygulamayı temin ve koordine etmesi yasal bir gerekliliktir. Çünkü vali, il özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Ancak bazı temel noktaları vurgulamak bakımından temel esaslar ve kaymakamlar bakımından uygulamaya dönük hususlar özetlenecektir.

4.1. İlin Çevre Düzeni Planı
İl Özel İdaresi Kanununun 6 ncı maddesine göre, il çevre düzeni plânı; valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılacaktır. Hazırlanan bu plan, belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanacaktır.

4.2. Gündeme Öneride Bulunma Ve Meclis Kararlarının Kesinleşmesi
İl Özel İdaresi Kanununun 13 üncü maddesine göre, meclis gündemi, meclis başkanı tarafından belirlenmekle birlikte valinin önerdiği hususlar da gündeme alınacaktır. ır. Gündem, çeşitli yollarla da halka duyurulur. Kanunun 15 inci maddesine göre de, il genel meclisi tarafından alınan kararların tam metni, en geç beş gün içinde valiye gönderilecektir. Vali, hukuka aykırı gördüğü kararları, yedi gün içinde gerekçesini de belirterek yeniden görüşülmek üzere il genel meclisine iade edecek olup, Valiye gönderilmeyen meclis kararları yürürlüğe giremeyecektir. Bu çerçevede yeniden görüşülmesi istenilmeyen kararlar ile yeniden görüşülmesi istenip de il genel meclisi üye tam sayısının salt çoğunluğuyla ısrar edilen kararlar kesinleşmekle birlikte, valinin meclisin ısrarı ile kesinleşen kararlar aleyhine süre sınırı olmaksızın idarî yargıya başvurma hakkı bulunmaktadır.

4.3. Denetim Komisyonu Çalışmalarını Kolaylaştırma
Bilindiği gibi, il genel meclisi, her yılın ocak ayında yapılacak toplantısında il özel idaresinin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile hesap ve işlemlerinin denetimi için kendi üyeleri arasından bir denetim komisyonu oluşturacaktır. Bu komisyonun çalışacağı yer vali tarafından il özel idare binası içinde belirlenecektir.

4.4. Meclisin Bilgi Edinme ve Denetim Yollarını Kullanmasında Valinin Rolü
İl genel meclisinin bilgi edinme yollarını kullanmasında da valinin kolaylaştırıcı bir tutum içerisinde olması bağlamında Kanunun düzenlemeleri mevcuttur. Bu çerçevede, kanunun 18 inci maddesine göre; meclis üyeleri, meclis başkanlığına önerge vererek il özel idaresi işleriyle ilgili konularda sözlü veya yazılı soru sorabilir. Soru, vali veya görevlendireceği kişi tarafından sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılır. Ayrıca, valinin mart ayı toplantısında bir önceki yıla ait faaliyet raporunu meclise sunması da yasal bir zorunluluktur. Faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse, yetersizlik kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkanı tarafından gereği yapılmak üzere İçişleri Bakanlığına gönderilecektir.

4.5. Meclis Üyeliğinin Sona Ermesi ve Encümenin Meclis yerine Görev İfası
İl genel meclisi üyeliğine seçilme yeterliliğinin kaybedilmesi durumunda, valinin bildirmesi üzerine Danıştay tarafından üyeliğin düşmesine karar verilecektir. Keza, 23 üncü madde kapsamında genel meclisin feshi söz konusu olduğunda, meclis görevi encümenin memur üyeleri tarafından yerine getirilecek olup, burada valinin veya genel sekreterin yer alması söz konusudur.

4.6. İl Encümeninin Görevleri Açısından Valinin Rolü
Kanunun il encümenini düzenleyen 25 inci maddesine göre, il encümeni valinin başkanlığında, il genel meclisinin her yıl kendi üyeleri arasından bir yıl için gizli oyla seçeceği beş üye ile biri malî hizmetler birim amiri olmak üzere valinin her yıl birim amirleri arasından seçeceği beş üyeden oluşacaktır. Valinin katılamadığı encümen toplantısına genel sekreter başkanlık edecektir. Encümen toplantılarına gündemdeki konularla ilgili olarak, ilgili birim amirleri de vali tarafından çağrılabilecektir.
Vali, encümenin başkanı olması hasebiyle aşağıdaki görevlerle de yetkili ve sorumludur.
a) Stratejik plân ve yıllık çalışma programı ile bütçe ve kesin hesabı inceleyip il genel meclisine görüş bildirmek.
b) Yıllık çalışma programına alınan işlerle ilgili kamulaştırma kararlarını almak ve uygulamak.
c) Öngörülmeyen giderler ödeneğinin harcama yerlerini belirlemek.
d) Bütçede fonksiyonel sınıflandırmanın ikinci düzeyleri arasında aktarma yapmak.
e) Kanunlarda öngörülen cezaları vermek.
f) Vergi, resim ve harçlar dışında kalan ve miktarı beşmilyar Türk Lirasına kadar olan ihtilafların sulhen halline karar vermek.
g) Taşınmaz mal satımına, trampa edilmesine ve tahsisine ilişkin kararları uygulamak, süresi üç yılı geçmemek üzere kiralanmasına karar vermek.
h) Belediye sınırları dışındaki umuma açık yerlerin açılış ve kapanış saatlerini belirlemek ve kanunlarla verilen diğer görevleri yapmak.
Encümenin gündemini de vali hazırlayacaktır. Kanunun 27 nci maddesine göre, vali kanun, tüzük, yönetmelik ve il genel meclisi kararlarına aykırı gördüğü encümen kararının bir sonraki toplantıda tekrar görüşülmesini isteyebilir. Encümen, kararında ısrar ederse karar kesinleşir. Bu takdirde, vali, kesinleşen encümen kararının uygulanmasını durdurur ve idari yargı mercilerine yürütmeyi durdurma talebi ile birlikte on gün içinde başvuru yapacaktır. Bu itiraz Danıştay tarafından en geç altmış gün içinde karara bağlanacaktır.

4.7. Valinin Münhasıran Sayılan Görev ve Yetkileri
Kanunun 30 uncu maddesinde valinin görev ve yetkileri sayılmıştır. Buna göre vali, il özel idarelerinde;
a) İl özel idaresi teşkilâtının en üst amiri olarak il özel idaresi teşkilâtını sevk ve idare etmek, il özel idaresinin hak ve menfaatlerini korumak.
b) İl özel idaresini stratejik plâna uygun olarak yönetmek, il özel idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi, il özel idaresi faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla ilgili raporları meclise sunmak.
c) İl özel idaresini Devlet dairelerinde ve törenlerde, davacı veya davalı olarak da yargı yerlerinde temsil etmek veya vekil tayin etmek.
d) İl encümenine başkanlık etmek.
e) İl özel idaresinin taşınır ve taşınmaz mallarını idare etmek.
f) İl özel idaresinin gelir ve alacaklarını takip ve tahsil etmek.
g) Yetkili organların kararını almak şartıyla sözleşme yapmak.
h) İl genel meclisi ve encümen kararlarını uygulamak.
i) Bütçeyi uygulamak, bütçede meclis ve encümenin yetkisi dışında kalan aktarmaları yapmak.
j) İl özel idaresi personelini atamak.
k) İl özel idaresi, bağlı kuruluşlarını ve işletmelerini denetlemek.
l) Şartsız bağışları kabul etmek.
m) İl halkının huzur, esenlik, sağlık ve mutluluğu için gereken önlemleri almak.
n) Bütçede yoksul ve muhtaçlar için ayrılan ödeneği kullanmak.
o) Kanunlarla il özel idaresine verilen ve il genel meclisi veya il encümeni kararını gerektirmeyen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak.
Konularında yetkili ve sorumludur. Ayrıca, valinin, mahallî idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde; kalkınma plân ve programları ile varsa bölge plânına uygun olarak stratejik plân ve ilgili olduğu yıl başından önce de yıllık performans plânı hazırlayıp il genel meclisine sunması da gerekmektedir.
Vali, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, vali yardımcılarına, yöneticilik sıfatı bulunan il özel idaresi görevlileri ile ilçelerde kaymakamlara devredebilecektir.
Genel sekreterler de valinin teklifi ve İçişleri Bakanlığının onayı ile atanacaktır. Keza, kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilmekte olan memurlar, valinin talebi, kendilerinin isteği ve kurumlarının muvafakatiyle il özel idarelerinin birim müdürü ve üstü yönetici kadrolarında görevlendirilebilecektir. Görüldüğü gibi, özel idare personelinin istihdamında valilerin önemli görevi bulunmaktadır.

4.8. Faaliyet raporu Hazırlanması
Kanunun 39 uncu maddesine göre; vali, Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 41 inci maddesinin dördüncü fıkrasında belirtilen biçimde; stratejik plân ve performans hedeflerine göre yürütülen faaliyetleri, belirlenmiş performans ölçütlerine göre hedef ve gerçekleşme durumu ile meydana gelen sapmaların nedenlerini açıklayan yıllık faaliyet raporunu hazırlayacaktır. Bu rapor, mart ayı toplantısında vali veya genel sekreter tarafından meclise sunulacaktır.

4.9. Hizmetlerde Aksama
Kanunun 40 ıncı maddesine göre, il özel idaresi hizmetlerinin ciddî bir biçimde aksatıldığının ve bu durumun halkın sağlık, huzur ve esenliğini hayatî derecede olumsuz etkilediğinin ilgili bakanlığın talebi üzerine yetkili sulh hukuk hâkimi tarafından belirlenmesi durumunda,
İçişleri Bakanlığı; hizmetlerde meydana gelen aksamanın giderilmesini, hizmetin özelliğine göre makul bir süre vererek il özel idaresinden isteyecek ve söz konusu aksama giderilmez ise hizmetin yerine getirilmesini o ilin valisinden isteyecektir. Bu durumda, vali, aksaklığı öncelikle il özel idaresinin araç, gereç, personel ve diğer kaynaklarıyla giderecek bu mümkün olmadığı takdirde diğer kamu kurum ve kuruluşlarının imkânlarını da kullanacaktır.

4.10. Mali Esaslar
Vali ve harcama yetkisi verilen diğer görevliler, bütçe ödeneklerinin verimli, tutumlu ve yerinde harcanmasından sorumludur. Ayrıca bütçe de vali tarafından hazırlanacak ve bu tasarı olarak eylül ayı başında il encümenine sunulacaktır. Her yıl bütçesinin kesin hesabı, vali tarafından hesap döneminin bitiminden sonra gelen mart ayı içinde encümene sunulacaktır.

4.11. Kaymakamlar Bakımından
Kanuna göre il özel idaresi bütçesiyle ödenek tahsis edilen her bir harcama biriminin en üst yöneticisi harcama yetkilisidir. İlçelerde bu yetki kaymakam tarafından kullanılacaktır. İlçelere gönderilecek ödeneklerin kaymakamlar sorumluluğunda harcanacağı da unutulmamalıdır. Kaymakamlar, valinin verdiği il özel idaresinin görevlerini yapmakla yükümlü ve bu görevlerin yapılmasından valiye karşı sorumludur. Aynı sorumluluk vali yardımcıları için de caridir.

4.12. Ceza Verme yetkisi
Kanunun 56 ncı maddesine göre, Kanunda öngörülen belli cezalar il encümeni tarafından verilecektir. Ancak vali veya kaymakam, suçun işlendiğini tespit ettirdiğinde yüz milyon Türk Lirasına kadar para cezası ve üç güne kadar işyerinin kapatılması cezası verebilecektir. Haklarında cezaya esas olmak üzere tespit tutanağı düzenlenenler, tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde il özel idaresine itiraz edebilir. İtiraz, ilçelerde kaymakamlıklar kanalıyla yapılabilir. Kaymakamlıklara yapılan itirazlar yedi gün içinde il özel idaresine gönderilir. İtiraz edilen veya edilmeyen tespit tutanakları onbeş gün içinde il encümeni tarafından karara bağlanır.

5. Sonuç
Mülki idare amirlerinin genel olarak yasaların uygulanmasından sorumlu olduğu malumdur. Bunun yanı sıra, münhasıran il özel idaresi ve belediye idaresini düzenleyen yasalar çerçevesinde de mülki makamların yetki ve görevleri vardır. Yeni yasal esaslar mülki idare amirini tam olarak sistemin dışına çıkarmamıştır, ancak mahalli idare sisteminin işlemesine mülki idare amirlerinin doğrudan müdahale etmesini de engellemiştir.


FAYDALANILAN KAYNAKLAR

  • BAŞBAKANLIK ( 1998 ) Türk Hukuk Lügati, Başbakanlık Yayını, Ankara.
  • KİLİ, Suna; GÖZÜBÜYÜK, Şeref ( 1985 ) Türk Anayasa Metinleri, İş Bankası Yayını, Ankara.
  • ORTAYLI İlber. (1979) Türkiye İdare Tarihi, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü yayını, Ankara.
  • ÖZKAYA Yücel. ( 1985 ) XVIII Yüzyılda Osmanlı Kurumları ve Osmanlı Toplum Yaşantısı, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayını, Ankara.
  • PAKALIN Mehmet Zeki ( 1993 ) Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, Cilt, I, II. Milli Eğitim Bakanlığı Yayını, İstanbul.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YEREL YÖNETİMLERDE GÖREV VE YETKİ
» YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI
» SUÇUN ÖNLENMESİ BAKIMINDAN YEREL YÖNETİMLER
» TÜRK İDARİ SİSTEMİNDE YEREL YÖNETİM YASALARININ ETKİSİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SEALDREAM  :: Forum bilgi :: GÜNDEM GÜNCEL-
Buraya geçin: