SEALDREAM
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SEALDREAM

SANATIN SONSUZLUĞA SELAMI-DÜŞLERİNE DOKUN-AMA BÜYÜSÜ BOZULMASIN
 
AnasayfaİNTROGaleriLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ÖZGEYLANİ
Süper Modoratör
Süper Modoratör
ÖZGEYLANİ


Mesaj Sayısı : 603
Kayıt tarihi : 24/07/09
Yaş : 66
Nerden : MERSİN-TOROSLAR İLÇESİ

YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI Empty
MesajKonu: YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI   YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI EmptyPaz Ağus. 02, 2009 7:29 pm


YENİ MAHALLİ İDARE YASALARI KARŞISINDA YAPI DENETİM KANUNUNUN UYGULANMASI
Dr. Hasan Hüseyin CAN
Mahalli İdareler
Genel Müdür Yardımcısı


Giriş
4708 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun, can ve mal güvenliğini temin amacıyla, yapıların imar plânına, fen, sanat ve sağlık kurallarına, standartlara uygun kaliteli bir şekilde yapılmasının usul ve esaslarını düzenlemeyi temel esas olarak benimsemiştir. Bu kapsamda Kanunun ortaya koyduğu esaslardan hareketle, mahalli idarelerin yetki ve sorumlulukları münhasıran ortaya konulacaktır.

1. Yapı Denetimi Hakkında Kanuna göre mahalli idarelerin görevleri
Kanun, 3194 sayılı İmar Kanununun 26 ncı maddesinde belirtilen kamuya ait yapı ve tesisler ile 27 nci maddesinde belirtilen ruhsata tâbi olmayan yapılar ile tek parselde, bodrum katı dışında en çok iki katlı ve toplam ikiyüz metrekareyi geçmeyen müstakil yapılar hariç, belediye ve mücavir alan sınırları içinde ve dışında kalan yerlerde yapılacak yapıların denetimini kapsamaktadır.
İlgili idare ise, belediye ve mücavir alan sınırları içindeki uygulamalar için büyükşehir belediyeleri ile diğer belediyeler, bu alanlar dışında kalan alanlarda valilikler, yapı ruhsatı ve kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip diğer idareler, olarak tanımlamıştır. Kanuna göre, kapsamdaki her türlü yapı; Bayındırlık ve İskân Bakanlığından izin almış ve münhasıran yapı denetimi ile uğraşan tüzel kişiliğe sahip yapı denetim kuruluşlarının denetimine tabidir. Yapı denetim hizmeti; yapı denetim kuruluşu ile yapı sahibi veya vekili arasında akdedilen hizmet sözleşmesi hükümlerine göre yürütülecektir. Kanun, ilgili bakanlık olarak Bayındırlık ve İskan Bakanlığını tanımlamaktadır.
Bu Kanunun uygulanmasına; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova illeri pilot olarak belirlenmiştir. Bu illerin sayılarının artırılmasında yetki ise Bakanlar Kuruluna tevdi edilmiştir.
Yapı denetim kuruluşlarının; denetçi mimar ve mühendisler ile yardımcı kontrol elemanları istihdam etmesi de yasanın öngördüğü bir esastır. Bu Kanunun uygulanmasında, yapı denetim kuruluşları imar mevzuatı uyarınca öngörülen fennî mesuliyeti ilgili idareye karşı üstlenecektir.
Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri yapı sahibi ile yapı denetim kuruluşu arasında akdedilir. Bu sözleşmenin bir sureti taahhütname ekinde ilgili idareye verilir.
İlgili idare; yapı denetimi hizmet sözleşmesinde yer alan hükümlere, yapı sahibinin uymaması halinde yapı tatil tutanağı düzenleyerek inşaatı durdurur, yapı denetim kuruluşunun uymaması halinde ise yapı denetimi komisyonuna bildirimde bulunur.
Yapı denetim kuruluşunun görevden ayrılması veya mimar ve/veya mühendislerinden birinin, herhangi bir sebeple yapı ile ilişkisinin kesilmesi halinde yapı denetim kuruluşu durumu; gerekçeleri ile birlikte en geç üç iş günü içinde yazılı olarak Bakanlığa ve ilgili idareye bildirir. Aksi takdirde kanunî sorumluluktan kurtulamaz.
Bu durumda; yapı sahibince, yeniden yapı denetim kuruluşu görevlendirilmedikçe veya yapı denetim kuruluşunca, ayrılan mimar ve/veya mühendislerin yerine yenisi işe başlatılmadıkça ilgili idarece yapının devamına izin verilmez.
Yapı denetim kuruluşlarının ve bu kuruluşların mimar ve mühendislerinin yapı denetimine ait sicilleri, ilgili idare tarafından verilen sicil raporlarına göre yapı denetimi komisyonunca tutulur ve Kanun kapsamında denetlenerek inşa edilmiş yapılara ilgili idarelerce sertifika verilir.


2. Yapı denetim kuruluşlarının görevleri
Kanuna göre yapı denetim kuruluşları şu görevleri yerine getirmekle yükümlüdür:
a) Proje müelliflerince hazırlanan, yapının inşa edileceği arsa veya arazinin zemin ve temel raporları ile uygulama projelerini ilgili mevzuata göre incelemek, proje müelliflerince hazırlanarak doğrudan kendilerine teslim edilen uygulama projesi ve hesaplarını kontrol ederek, ilgili idareler dışında başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulmadan, ilgili idareye uygunluk görüşünü bildirmek.
b) Yapı denetimini üstlendiğine dair ilgili idareye taahhütname vermek, yapı ruhsatının ilgili bölümünü imzalamak, bu yapıya ilişkin bilgileri yapı ruhsatı düzenleme tarihinden itibaren yedi gün içinde Bakanlığa bildirmek.
c) Yapının, ruhsat ve ekleri ile mevzuata uygun olarak yapılmasını denetlemek.
d) Yapım işlerinde kullanılan malzemeler ile imalatın proje, teknik şartname ve standartlara uygunluğunu kontrol etmek ve sonuçlarını belgelendirmek, malzemeler ve imalatla ilgili deneyleri yaptırmak.
e) Yapılan tüm denetim hizmetlerine ilişkin belgelerin bir nüshasını ilgili idareye vermek, denetimleri sırasında yapıda kullanılan malzeme ve imalatın teknik şartname ve standartlara aykırı olduklarını belirledikleri takdirde, durumu bir rapor ile ilgili idareye ve il sanayi ve/veya ticaret müdürlüklerine bildirmek.
f) İş yerinde, iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda gerekli tedbirlerin alınması için yapı müteahhidini yazılı olarak uyarmak, uyarıya uyulmadığı takdirde durumu ilgili bölge çalışma müdürlüğüne bildirmek.
g) Ruhsat ve eklerine aykırı uygulama yapılması halinde durumu üç iş günü içinde ilgili idareye bildirmek.
h) Yapının ruhsat eki projelerine uygun olarak kısmen veya tamamen bitirildiğine dair ilgili idareye rapor vermek.
ı) Zemin, malzeme ve imalata ilişkin deneyleri, şartname ve standartlara uygun olarak laboratuvarlarda yaptırmak.


3. Yapı denetim firmalarının sorumlulukları
Yapı denetim kuruluşları, denetçi mimar ve mühendisler, proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidi ile birlikte yapının ruhsat ve eklerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına aykırı, eksik, hatalı ve kusurlu yapılmış olması nedeniyle ortaya çıkan yapı hasarından dolayı yapı sahibi ve ilgili idareye karşı, kusurları oranında sorumludurlar. Bu sorumluluğun süresi; yapı kullanma izninin alındığı tarihten itibaren, yapının taşıyıcı sisteminden dolayı on beş yıl, taşıyıcı olmayan diğer kısımlarda ise iki yıldır.
Kanun, yapı denetim kuruluşlarının yöneticileri, ortakları, denetçi mimar ve mühendisleri ile proje müellifleri, laboratuvar görevlileri ve yapı müteahhidini Kanunun uygulanmasından dolayı ortaya çıkan yapı hasarından sorumlu tutmaktadır.
Yapı denetim kuruluşunun denetim faaliyeti dışında başka ticarî faaliyette bulunması da yasaklanmıştır. Keza, yapı denetim kuruluşunun denetçi mimar ve mühendisleri, denetim faaliyeti süresince başkaca meslekî ve inşaat işleri ile ilgili ticarî faaliyette bulunmayacaklardır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ÖZGEYLANİ
Süper Modoratör
Süper Modoratör
ÖZGEYLANİ


Mesaj Sayısı : 603
Kayıt tarihi : 24/07/09
Yaş : 66
Nerden : MERSİN-TOROSLAR İLÇESİ

YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI Empty
MesajKonu: Geri: YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI   YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI EmptyPaz Ağus. 02, 2009 7:29 pm

4. Yetki bakımından il özel idarelerinin durumu
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 6 ncı maddesine göre, il özel idareleri; imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri belediye sınırları dışında yapmakla yetkilendirilmiştir. Aynı maddenin düzenlemesine göre, il çevre düzeni plânı; valinin koordinasyonunda, büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer illerde il belediyesi ve il özel idaresi ile birlikte yapılır. İl çevre düzeni plânı belediye meclisi ile il genel meclisi tarafından onaylanır. Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyelerinde il çevre düzeni planı ilgili Büyükşehir Belediyeleri tarafından yapılır veya yaptırılır ve doğrudan Belediye Meclisi tarafından onaylanır.
İl Özel İdaresi Kanununun 7 nci maddesine göre ise, il özel idaresinin yetkileri ve imtiyazları arasında; kanunlarla verilen görev ve hizmetleri yerine getirebilmek için her türlü faaliyette bulunmak, gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri için kanunlarda belirtilen izin ve ruhsatları vermek ve denetlemek; kanunların il özel idaresine verdiği yetki çerçevesinde yönetmelik çıkarmak, emir vermek, yasak koymak ve uygulamak, kanunlarda belirtilen cezaları vermek, yer almaktadır.
Kanunun il genel meclisinin yetki ve görevlerini düzenleyen 10 uncu maddesi ise, belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç İl çevre düzeni plânı ile belediye sınırları dışındaki alanların imar plânlarının görüşülmesini ve karara bağlanmasını, il genel meclislerine tevdi etmektedir.
İl Özel İdaresi Kanununun 70 inci maddesi ise, bu Kanunla, il özel idaresinin sorumlu ve yetkili kılındığı görev ve hizmetlerle ilgili olarak, 3.5.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununda bu Kanun hükümlerine aykırılık bulunması durumunda İl Özel İdaresi Kanunundaki hükümler uygulanacaktır, hükmünü getirmiştir.
Bu düzenlemelere göre, yapı denetimi konusundaki yetkileri, belediye ve mücavir alan sınırları dışında valilik mi il özel idareleri mi kullanacaktır. Bu soruya açık bir cevap verilmesi mümkün görülmüyor, her ne kadar İmar Kanunu bakımından İl Özel İdaresi Kanununun bir önceliği varsa da aynı durum Yapı Denetimi Hakkındaki Kanun için söylenemez. Zira, Yapı Denetimi Kanununun İl Özel İdaresi Kanunu ile çelişki oluşturması halinde İl Özel İdaresi Kanununun uygulanacağına dair bir hükme 5302 sayılı Kanunda yer verilmemiştir. Öte yandan İl Özel İdaresi Kanunu da yapı denetimi hakkında bir hüküm ihtiva etmemektedir.
Ancak, Yapı Denetim Kanunundaki yetkilerin kullanımı bakımından imar yetkisini kullanacak idarenin aynı zamanda da yapı denetimine dair yetkileri kullanması gerekmektedir. Durum böyle olunca, belediye ve mücavir alan sınırları dışında imar yetkilerinin il özel idarelerince, yapı denetim yetkilerinin il valiliklerince kullanımı gibi bir çelişkili durumla karşı karşıyayız. Ancak imar yetkisini kullanan idarenin aynı zamanda yapı denetim yetkisini de kullanacaktır. Dolayısıyla 4708 ve 5302 sayılı kanunlarda açık hüküm bulunmamakla beraber, belediye ve mücavir alan sınırları dışındaki yapı denetim yetkisinin il özel idarelerince kullanımı gerekmektedir.


4.1. Kapsamdaki iller bakımından yetki
Bilindiği gibi 4708 sayılı Kanunun kapsamında Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova illeri bulunmaktadır.
Bu illerde yetki kullanılmasında ilgili idareler bakımından bazı esasların açıklanmasında fayda vardır. Tekrar hatırlayacak olursak; Kanunun getirdiği tanım çerçevesinde mahalli idareler bakımından yetkili idareler; belediye ve mücavir alan sınırları içindeki uygulamalar için büyükşehir belediyeleri ile diğer belediyeleri, bu alanlar dışında kalan alanlarda valilikleri ifade etmektedir.
Bu çerçevede 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun Geçici 2 nci maddesinden hareketle İstanbul ve Kocaeli illeri için yetki bakımından diğer illerde yaşanacak il özel idaresi mi valilik mi ikilemi söz konusu olmayacaktır. Çünkü, 5216 sayılı Kanunun bu maddesindeki hüküm, büyükşehir belediye sınırlarını, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırları olarak tespit etmiştir. Buna göre İstanbul ve Kocaeli illerinde il özel idarelerinin imar yetkisi kullanmasına imkanı kalmamıştır. Dolayısıyla bu illerde yetkili idare bütünüyle belediyelerdedir.
5216 sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesindeki hüküm şöyledir: “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte; büyükşehir belediye sınırları, İstanbul ve Kocaeli ilinde, il mülkî sınırıdır. Diğer büyükşehir belediyelerinde, mevcut valilik binası merkez kabul edilmek ve il mülkî sınırları içinde kalmak şartıyla, nüfusu birmilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı yirmi kilometre, nüfusu birmilyondan ikimilyona kadar olan büyükşehirlerde yarıçapı otuz kilometre, nüfusu ikimilyondan fazla olan büyükşehirlerde yarıçapı elli kilometre olan dairenin sınırı büyükşehir belediyesinin sınırını oluşturur.
Bu sınırlar içinde kalan köylerin tüzel kişiliği sona ererek mahalleye dönüşür. Bu şekilde oluşan mahallelerin katılacağı ilçe veya ilk kademe belediyesi, büyükşehir belediye meclisince belirlenir. Orman köylerinin tüzel kişiliği devam eder. Ancak ormanlarla ilgili diğer kanun hükümleri saklı kalmak üzere bu köyler imar bakımından büyükşehir belediyesinin mücavir alanı sayılırlar. Bu köylerde su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütme görev ve yetkisi ilgili büyükşehir belediyesine bağlı su ve kanalizasyon idaresine aittir.
Birinci fıkra gereğince büyükşehir belediyesi kapsamına alınan ilçelerin mülkî sınırları içinde kalan belediye ve köyler ile, büyükşehir belediyesi kapsamına alınan belediyelerin mücavir alan sınırları içerisinde bulunan köylerden; birinci fıkrada belirtilen mesafelerin dışında kalan belediye ve köyler, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay içinde belediye meclisi veya köy ihtiyar heyetinin talebi üzerine büyükşehir belediye meclisinin kararı ve İçişleri Bakanlığının onayı ile başka bir işleme gerek kalmaksızın büyükşehir belediye sınırları içine alınabilir. Bu köylerin mahalle olarak hangi ilçe veya ilk kademe belediyesine katılacakları aynı meclis kararında gösterilir.
Birinci fıkra gereğince büyükşehir kapsamına alınan belediyelerin sınırlarında yerleşim düzeni gerekleri dikkate alınarak bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir sene içinde büyükşehir belediye meclisinin talebi üzerine İçişleri Bakanlığınca gerekli değişiklikler yapılabilir.
Büyükşehir belediye sınırlarına alınan belediyelerin organları büyükşehir belediyesi ilçe veya ilk kademe belediyesi organları; köy muhtar ve ihtiyar heyeti ise mahalle muhtar ve ihtiyar heyeti olarak ilk mahalli idareler genel seçimine kadar görevlerine devam ederler.”
Buradaki ifadeden anlaşılacağı üzere büyükşehir belediyesi yapısının bulunduğu illerimizden İstanbul ve Kocaeli vilayetlerinde il özel idarelerinin veya valiliklerin yapı denetim yetkilerinin bulunmadığını tespit edebiliyoruz. Bu illerdeki yetkiler münhasıran ilgili belediyelerce kullanılacaktır.


5. Sonuç
Yapı Denetim Kanunundaki ilke ve esaslar bakımından, yapı denetimindeki temel amacın; yapılacak yapıların imar, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak yapılmasının sağlanması gerekmektedir. Dolayısıyla yapılardaki can ve mal güvenliğinin temin edilmesi önemlidir. Bu çerçevede yapılardaki standartların gözetilmesi de yapı denetiminin temel esasıdır. Yapı Denetim Kanunu, 3194 sayılı İmar Kanununun usul ve esaslarına bağlı olarak yapının başlayıp bitirilmesini de gerektirmektedir. Zaten Yapı Denetim Kanununda hüküm bulunmayan durumlarda 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerinin uygulanacağı yasal bir ilkedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
YEREL YÖNETİMLERDE YAPI DENETİM UYGULAMASI
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YEREL YÖNETİMLERDE GÖREV VE YETKİ
» YEREL YÖNETİMLERDE VE İL ÖZEL İDARESİNDE VALİLİK
» TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINDA ÜCRET UYGULAMASI
» SUÇUN ÖNLENMESİ BAKIMINDAN YEREL YÖNETİMLER
» TÜRK İDARİ SİSTEMİNDE YEREL YÖNETİM YASALARININ ETKİSİ

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SEALDREAM  :: Forum bilgi :: GÜNDEM GÜNCEL-
Buraya geçin: