Muharrem Bayraktar Ankara’da Tekel işçilerine karşı polisin yoğun bir tepkisi vardı. Tekel işçileri özelleştirmeye karşıydılar. Statülerinin değişmesine karşıydılar. Abdi İpekçi Parkı’nda eylem yapan işçileri polis darmadağın etti. Havuza attı, yetmedi üzerlerine biber gazı sıktı. Kış ortasında sadece ekmek derdinde olan insanlara karşı polisin tavrı affedilmez derecede sertti. Buz gibi suyun içinde tir tir titreyen işçilerden bir kısmı gözaltına alındı.
Aynı saatlerde PKK – DTP ittifakının temsilcisi olan gruplar Türkiye’yi kana buluyorlardı. Son 15 günde 55 olay çıkardı PKK’lılar, pardon DTP’liler! İzmir’de, Mardin’de, Urfa’da, Hakkari’de, Muş’ta, Beyoğlu’nda, Bursa’da, Antalya’da, Tunceli’de, Batman’da, Hakkari’de, Eskişehir’de, Bursa’da ve diğer bir çok ilde DTP’li saldırganlar sağa sola saldırdı, kamu malına zarar verdi, bayrağı yaktı ve otobüslere molotof kokteyli attı.
Ama bu olaylar işlenirken polis gayet sakindi. Çoğuna müdahale bile etmedi. Hatta Beyoğlu’ndaki olaylarda uzun süre polisi hiç göremedik. PKK’lılar kıraathanedeki masum insanlara saldırırken bile ortada polis yoktu. Var olan polisler de bu yakan – yıkan eşkıya güruhuna büyük bir hoşgörü ile yaklaştı. Onların ‘barış ve demokrasi!’ nutuklarına inandı. Bu güruhun önündeki liderler “Biz barış istiyoruz!” diye bağırıp ardından istedikleri barışı tesis için sağa sola saldırınca polis onları sadece seyretti. Ama polis Ankara’da hak arayan işçileri affetmedi.
“Bizi işten atmayın” diyen işçilere copla saldırdı.
Onları havuza döktü.
Üzerlerine biber gazı püskürttü.
Barış diyerek ortalığı kan gölüne çevirenlere gösterilen hoşgörüyü “bizi işsiz bırakmayın deyip” bir parkın ortasında oturma eylemi yapan işçilere göstermedi.
Ankara’nın göbeğinde en basit bir eyleme bile izin vermeyen güvenlik güçleri nereden geldiği pek de meçhul olmayan emirlerle DTP’nin yakıp yıkmasına “engel” olamıyor. Ankara siyaseti ciddi bir yol ayırımında. ABD’den gelen rüzgârlarla DTP’li PKK’lıların her taşkınlığı sineye çekilirken onların lider kadrosunun “kızdırmayın bizi, dağa çıkarız ha!” diye tehditler savururken, buna bile tebessümle bakılırken, dağa çıkmayıp, insana, araca, kamu malına saldırmadan Ankara’da bir parkta eylem yapan işçileri düşman olarak görüyor.
Gerçek açılım bu işte.
Ptsi Ara. 21, 2009 12:15 am tarafından DENİZ